Kazakistan Kültür ve Medeniyeti

1992’de düzenlenen Uluslararası Kazak Kurultayı, Cumhuriyet’in kültür yaşamındaki önemli bir olay, olmuştur. Büyük toplumsal dalga yaratan kurultay, ilk defa dünyanın her yerinden ünlü yazarları, şairleri, ressamları ve siyaset bilimcilerini, ilim adamlarını ve iş adamlarını biraraya getirdi. Kurultayda dünyanın 13 ülkesinden temsilciler bulunuyordu.
kazakistanEgemen Kazakistan’ın kültürünün oluşum süreci, zorluk ve karışıklıklar yaşadı ve hâlâ yaşamaktadır. Üretim hacminin düşmesiyle takip edilen planlı ekonomi ve pazar ilişkilerine geçiş dönemi başta ilim, eğitim ve kültür kuruluşlarının maddî-teknik ve malî teminatında ciddî sorunlar yarattı. Sözel meslekler sahasındaki aydınlar ve üretim sağlamayan bazı alanların uzmanları çalışanları, sosyal yönden korumasız kaldı ve bu da 1992’de Kazakistan’daki öğretmen ve tıp doktorlarının grev yapmalarına neden oldu. Aynı zamanda kültürün ticaretleşme ilkesi de takip edildi. Toplumun demokratikleşme bahanesi ile, manevî alana porno, zorluk ve şiddet propagandasını yapan düşük kaliteli film ürünleri girdi”.
Cumhuriyet’in egemen devlet statüsüne kavuşması milli kültürün gelişmesi için yeni yollar açtı. Çağdaş sanata yöneticilik girdi. Astana’da, Ayman Musahojaeva tarafından yönetilen ve bünyesinde orkestra ve solo müziği alanındaki uzmanları toplayan, Müzik Akademisi kuruldu. Almatı’da müzik okulu temelinde Janiye Aubakirova tarafından, müzik koleji açıldı. Janiye Aubakirova aynı zamanda Kurmangazı Almatı Devlet Konservatuarı’nın rektörüdür. Sadece, Almatı’da son beş yıl içerisinde özel tiyatro ve çoğunluğu avangard-modernist yönde 14 özel resim galerisi açıldı. “Özel koleksiyonda Kazakistan sanatı”, adı altında birinci sergi de gerçekleştirilmiştir.
Malî desteği olmadan faaliyetlerine devam eden, Kazak filmciliği ikinci doğuşunu yaşamaktadır. “Yeni dalga” genç yönetmenlerin, “İne”, “Son Tatil”, “Dokunuş”, “Kayrat”, “Otrar’ın Ölümü”, “Genç Akordiyoncunun Hayatı”, “Gri Üçgendeki Yer”, “Halsiz Yürek”, “Güvercin Zilcisi”, “Hac Tecrübesi” gibi filmleri, prestijli uluslararası film yarışmalarında özel ve baş ödüller kazandı.
Günümüzde devlet kültür alanında faaliyet gösteren kuruluşlarda 30 bin kişi çalışmaktadır. Ülkede, 45 tiyatro, 25 filârmoni, 90’ı aşkın müze, 7000 kütüphane faaliyet göstermektedir. Başlıca tiyatrolarda, Abay Opera Bale Tiyatrosu, Rus, Alman ve Kazak Devlet Dramatik Tiyatroları, Uygur ve Kore Komedi Tiyatrolarıdır.
Kurmangazı Halk Çalgıları Orkestrası, Devlet Senfoni Orkestrası, “Almatı Genç Balesi”, “Gülder”, “Otrar Sazı”, “Sazgen” grupları, ülke içinde ve yurt dışında geniş üne sahiptirler. Günümüzde vokal sanatı, E. Serkebayev, B. Tölegenova, A. Korazbayev, M. Junusova, N. Eskaliyeva, M. Arınbayev gibi ustalar tarafından temsil edilmektedir.
Almatı boşuna “festivaller şehri” olarak adlandırılmamıştır. Bağımsızlık yıllarında burada, “Asya Dausı”,
Doğu Mevsimi”, “Gelenekler Ödülü”, “Jas Kanat”, “Ükülü Dombra”, “Aynalayın” atlı müzik festivalleri faaliyeti geleneksel hale geldi.
Almatı’nın büyük sinema salonlarından olan “Arman” ve “Otau-Sinema” sinemalar zinciri, Kazakistan sakinlerini çeşitli ülkelerin sinemacılarının başarılı yapıtlarıyla tanıştırmaktadır.
UNESCO kararları üzerine, dünya düzeyinde bir Kazak şairi ve düşünürü Abay Kunanbeyev’in ve ozan Jambıl Jabayev’in 150. yıldönümü, ulu Kazak yazarı, ilim adamı ve daramaturjisti Muhtar Omarhanulı Avezov’un ve ünlü Kazak yazarı ve akademisyeni Sabit Mukanov’un 100. yıldönümleri kutlandı. Bu faaliyetler büyük uluslararası yankı yarattı ve Kazakistan halkının maneviyatını zenginleştirdi.
Yeni dönemde, din kültürü eserlerinde de, düzeltmelere gidildi. Haziran 1990’da, Almatı merkez camisinin inşaatı tamamlanarak, kullanıma açıldı. Cami aynı anda 5000’in kişinin sığabileceği hacime sahiptir. Yüksekliği 12 metredir. Minareleri farklı farklıdır ve en uzun minaresinin yüksekliği 40 metreye yakındır. Tapınakların inşaatı, millî dinî kültür merkezlerinin, aydınlanmanın, hac yolculuğunun, canlanma süreci başladı. Almatı’da 25 milli kültür merkezi bulunmaktadır. 22 cami inşa edilmiş, İslâm üniversitesi kurulmuştur. Kutsal Rayımbek türbesi yeniden bakımdan geçirilmiş, “İslâm Âlemi” dergisi ve bir de “Nur Şapağat” adlı İslâm gazetesi yayınlanmaktadır. 1998’de 4000’e yakın Kazakistan Müslümanı Mekke’ye hac yolculuğunu gerçekleştirmiştir. “Mübarek” İslâm Kültür Merkezi’nin faaliyeti başlamıştır.
Kazakistan’da, büyük sanat eserlerinin bulunduğu yerlerden biri de, A. Kasteyev Devlet Sanat Müzesi’dir. Müze eserleri arasında, insan evriminin ve onun paleolitik döneminden itibaren sanatsal düşüncesini izleyen, eski Kazakistan sanatının örnekleri bulunmaktadır. Aynı zamanda, müzenin sergilenen eserleri arasında, Hindistan, Japonya ve Çin halk ustalarının şahane el sanatları, ender ikonalar, heykeller, Sovyet ve günümüz dönemine ait güzel manzaralı Rus ve Batı Avrupa ressamlarının eserleri yer almaktadır.
Kazakistan günümüzde içlerinde eski Asurilerin torunlarının da bulunduğu 114 milletin vatanı ve egemen cumhuriyetidir. Birlikte yaşayan halkların, oluşmuş tarihî manevî ilişkileri Avrasya birliği ideolojisinin esasını yarattı. Halen, ülkemizde faaliyet gösteren ve Kazakistan Halkları Kurulun’da birleşen, 40 milli kültür merkezi, ülkenin çok uluslu kültürünün gelişmesi için her yönde hizmet vermektedirler.
Ülkede, Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın yaratıcı gençlerle buluşmaları geleneksel hale geldi. Onun elinden birçok genç yetenek, geleceğe yönelik güvence mesajları aldı. Kültür adamları için, Cumhurbaşkanı bursu verilmektedir. Cumhurbaşkanı tarafından yönetilen, Kültürü Destekleme Fon’u birçok büyük faaliyet gerçekleştirmektedir. Kazakistan’da kültür alanında uzman yetiştirme konusuna büyük ilgi gösterilmektedir. Her sene 1500 sanat okulu mezunu, 5 yüksek okul, 49 lise seviyesindeki, okulların mezunlarına eklenmektedir. “Kültür destekleme yılı” olarak belirlenen 2000’de, eski T. Jurgenov Tiyatro ve Sinema Enstitüsü ve Sanat Akademisi birleşerek, T. Jurgenov Kazak Devlet Sanat Akademisi adını almıştır.
1995’da Kazakistan’ın yaratıcı aydınlarının inisiyatifleri ile, Kültür Destekleme Milli Fon’u kuruldu. Fon tarafından, 1996’da, yaratıcı aydınlara destek amaçlı, “Yaratıcı Bulgu-95” konseri, “Sarı Arka”, “Karaganda Ressamları” sergileri, Rusya Müzik Akademisi öğrencisi Janar Süleymanova’nın hayır konseri, tiyatro ve sinema oyuncusu Serke Kojamkulov’un anma geceleri, kültür eylemleri organize edildi.
Fon, uluslararası yarışmalara katılmaları için, Devlet Klasik Dans Grubu’na bazı yetenekli genç oyunculara, tasarımcılara ve gazetecilere, maddî destek sağlamaktadır. Üstelik, Kültür Destek Fon’u, Milli Kütüphane’ye, Muhtar Auezov Kazak Drama Tiyatrosu’na, Besteciler Birliği’ne, Gabit Musrepov Kazak Genç Seyirciler Tiyatrosu’na düzenli bir şekilde maddî yardımda bulunmaktadır. Almatı’nın sanat yüksek okullarında eğitim gören, dar gelirli ailelere mensup, çok yetenekli 10 öğrenciye, Fon tarafından her yıl burs sağlanmaktadır.
Fon’un geleceğe yönelik planlarında, “Kazak Müziği Tarihi”, okul kitabının ve “Puşkin ve Kazakistan”, eserinin yayınlanması, konserler ve sergiler düzenlemek vs. gibi sanat eylemleri yer almaktadır. Hayat, Milli Kültürü Destekleme Fon’unun gerekliliğini ve önemini gösterdi. Devlet kültür kuruluşlarıyla birlikte Fon, Kazakistan halklarının manevî zenginliklerini geliştirme, koruma ve çoğaltmaya katkıda bulunmaktadır.
Kazakistan’ın son on yıl içerisindeki kültür süreci niteliğine, insanlığın yeni yüzyılla girmesi de belirli etki sağladı. Kazakistan kültürünün XX. yy.’ın sonlarındaki önemli bir özelliği, bir önceki yüzyıl kültürünün mirasçısı olmasından da net olarak görülmektedir. Bu konuda Cumhurbaşkanı mecazî anlamda şunu söylemiştir: "XX. yy.’daki Kazakistan kültürü, Mukan Tölebayev’ten, Gaziza Jubanova’ya kadar ki, mükemmel besteci okullarından biridir. Bu okulda, Alekey Margulan’ın etnolojik ana fikri, Almatı’nın mimarîsi, Mukagali Makatayev’in lirizmi ve Askar Süleymanov’un denemeciliği bulunmaktadır. Bunlar herhangi bir çeşit dış pres kalıbı değildir, bu büyük bir dünyadır, buna dokunuş Kazak kültürünü anlama imkan yaratır."
Kazakistan’ın güncel kültür süreci, ülkede yaşanan demokratik reformların gelişimini yansıtmaktadır. Elbette, ulusal eğitimin, ilmin ve kültürün gelişimi zorluk görmeden, olumsuzluk yaşamadan olmaz, bunlar hakkında özel kaynaklarda, medyada az söz edilmemektedir. Bu olumsuzluklar sık sık şu sorunlarla gündeme gelmektedir: Kültür, ilim, eğitim ve malî kuruluşlar yıkıldı; bu tür kuruluşların ticarî bir yapı kazanması zorlaştı; ekonomi sıkıntılar sebebiyle bu alanda çalışanların sosyal güvenliği ortadan kalktı vs.
Cumhurbaşkanı N. A. Nazarbayev, “Tarih Akımında”, adlı eserinde şunları dile getirmektedir: “Amaç ilk başta, milli kültürde her gün gelişen etkenleri yorumlayarak, yeni kültür tecrübelerini öğrenmektir. Kurulan genel Kazakistan kültürü gerçeği, bizim devlet kültür sistemimiz içinde kapalı kalmamalıdır. Onun temel niteliği, ilkeler düzeyinde açıklık ve başka kültür akımlarıyla diyaloga yönelik olmasıdır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder